24 Kasım 2008

Ingeborg Bachmann



(d. Klagenfurt, 25 Haziran 1926 - ö. Roma, 17 Ekim 1973)

Ingeborg Bachmann 20. yüzyılın en önemli Avusturya'lı kadın yazarlarındandır. Avusturya’nın Klagenfurt kentinde doğdu.1945-1950 yılları arasında Innsbruck, Graz ve Viyana Üniversitelerinde felsefe, psikoloji ve Alman filolojisi okudu.

Çalışmalarında özellikle Heidegger ve Wittgenstein üzerinde yoğunlaştı. Heidegger’in varoluşçuluk felsefesi üzerine yazdığı tezle doktorasını verdi. İlk şiirleri 1948/49 yıllarında yayımlandı. 1959/60 yıllarında doçent unvanıyla Frankfurt Üniversitesi’nde şiir konulu dersler verdi.

1964’te Georg Büchner Ödülü’nü aldı.Aralarında Fransa, İngiltere, İtalya ve A.B.D.’nin de bulunduğu pek çok ülkeye yolculuk etti. 1965’ten itibaren Roma’da yaşamaya başladı. 1973’te çıktığı Polonya yolculuğunda Auschwitz ve Birkenau toplama kamplarını gördü. Aynı yıl Roma’daki evinde çıkan yangında ağır yaralanarak hayatını kaybetti.

Şiir 

-Ertelenmiş Zaman, Toplu Şiirler, YKY, 2004
-Büyük Ayı’ya Çağrı, Toplu Şiirler, YKY, 2004

Deneme 

-Frankfurt Dersleri, Bağlam Yay.1989

Öykü 

-Otuzuncu Yaş, YKY, 2004

Roman

-Malina, YKY, 2004

Oyun

-Radyo Oyunları, YKY, 2005.


Ingeborg Bachmann-Ağustosböcekleri 'den :

"Oyun, aslında şöyle: Yaşayacak seksen yılım var, ondan sonra ne olacağını bilmiyorum, Bildiğim tek şey,bu oyunun akışı boyunca bana karşı bir düzen hazırlanmış olduğu. Sonu beklemeye kim zorluyor beni? Bunca kurbanın arasında çözümler aramak içimden gelmiyor, kalan son gücümle ışıkları zamanından önce söndürmek ve perdeyi indirmek istiyorum, kalan son gücümle kendimi görünmez kılacağım. 

İnsanlar bir süre şöyle soracaklar: ne oldu? artık kendini göstermiyor mu? oysa her cuma size balık yemeğe gelirdi. Anna ondan bir mektup almış, bir adadaymış, yalnız yaşayabileceğini hiç ummamıştım, Onun kadar kendini beğenmiş,yükselme hırsıyla yanıp tutuşan, çok konuşan aslında hiçbir şey bilmeyen, savurgan bir insan.. 

Evet evet,biri çuval dolusu nitelik sayılıp dökülecek sizin için! çuvalın ağzı açılacak ve birkaç kez oraya buraya dökülecek sizin için! sonra bir köşeye atılacak. Bazen anılar karıştırıldığında, bu çuvala ayağı takılanlar olacak, 

Evet, aslında tuhaf bir insan, anlaşılır gibi değil. Kumda sonradan dalgaların silip süpüreceği bir iz bırakarak yürüyüp gitmiş biri, hakkında uzun süredir hiçbir şey duymadım, ya Anna' ya, gitti demek, öyle mi? Demek kendini beğenmekten başka bir işe yaramayan, hiçbir özelliği olmayan o inatçı, geveze insanla birlikte...

Kararlar aslında hiç belli edilmeksizin alınıyor..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with thumbnails