06 Kasım 2009

Turhan Selçuk

İnsan Hakları-Turhan Selçuk-02 DSCF7078-2

"Turhan Selçuk, ince ve keskin bir zekayı, büyük bir kültür birikimini, son derece çarpıcı bir çizgi yeteneğini, gerçek bir yurtseverlik ve çağdaşlıkla yoğurmuş bir sanatçı.

Sadece genel anlamdaki insanı ve insanlığı irdelemekle yetinmeyen, Türk insanını ve Türkiye'yi de tüm bir insanlık tarihinin ve insanlık ailesinin içindeki yerine oturtan, güncel, tarihsel, toplumsal ve evrensel çelişkileri vurgulayan, hemen hemen bütün yapıtları klasikleşmiş bir sanatçı Turhan Selçuk…
(Emre Kongar)


00140696 3004pw

Turhan Selçuk 1922’de Milas’ta doğdu. İlk karikatürleri Adana’daki ortaöğrenimi sırasında aynı yerde çıkan Türk Sözü gazetesi ile İstanbul’da Kırmızı Beyaz ve Şut spor dergilerinde yayımlandı (1941). 1943’te Akbaba’nın kadrosuna girdi 1948’de Tasvir’de karikatürcü ve ressam olarak çalıştı; Refik Halit Karay’ın çıkardığı Aydede’nin baş çizeri oldu. Kardeşi İlhan Selçuk’la birlikte 41 Buçuk (1952) Dolmuş (1956) mizah dergilerini çıkardı.

1949’da dünyada Steinberg’in öncülüğüyle başlayan modern karikatür anlayışına yöneldi. Yeni İstanbul gazatesindeki yazılarında “grafik mizah”ın karikatürün evrensel anlatımı olduğunu savundu; çalışmalarını bu yönde sürdürmeye başladı. Yeni İstanbul Yeni Gazete Akşam Milliyet Cumhuriyet gazeteelerinde ve Akis Yön Devrim Toplum vb. dergilerde çizdi.

Yurt içinde ve dışında çeşitli ödüller aldı: Bordighera Altın Palmiye (1956) ve Gümüş Hurma (1962) İppocampo (1970) Vercelli (1975) Sedat Semavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü (1984) Cumhurbaşkanlığı Büyük Sanat Ödülü (1997) vb. 1992’de Dışişleri Bakanlığı’nın önerisi üzerine hazırladğı “İnsan Hakları” konulu sergisi Avrupa Konseyi’nin önerisiyle ilk kez Strasbourg’da açıldı 1997’ye kadar Avrupa’nın çeşitli kentlerinde ve Güney Afrika’da dolaştı. “Barış ve Kitap” konulu karikatürü 1992’de Avrupa Konseyi’nin başlattığı kitap okuma kampanyası boyunca bütün afiş ve dokümanlarda logo olarak kullanıldı. Sanatçı çalışmalarını Turhan Selçuk Karikatür Albümü (1954) 140 Karikatür (1959) Turhan 62 (1962) Hiyeroglif (1964) Hal ve Gidiş Sıfır (1969) Söz Çizginin (1979) adlı albümlerinde topladı.

İnsan Hakları albümünden:

İnsan Hakları-Turhan Selçuk-01 İnsan Hakları-Turhan Selçuk-103

1957’de Milliyet’te çizmeye başladığı Abdülcanbaz dizisi büyük ilgi gördü. Tiyatroya ve sinemaya uyarlanan bu çizgi romanın bir deseni 1991’de PTT tarafından pul olarak basıldı. 1969’da iki arkadaşıyla Karikatürcüler Derneği’ni kuran Turhan Selçuk 1973’te Sanatçılar Birliği tarafından “Halkın Sanatçısı” 1983’te Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Yılın Karikatürcüsü” seçildi.
İnsan Hakları-Turhan Selçuk-113 İnsan Hakları-Turhan Selçuk-106

Abdülcanbaz, 1957 yılında Turhan Selçuk tarafından Milliyet Gazetesi için çizilmeye başlanan çizgi roman ve çizgi romanın baş kahramanıdır. O yıllarda Milliyet gazetesinde yarım sayfalık yabancı bir çizgi roman vardır. Abdi İpekçi, Turhan Selçuk'tan ısrarla bu çizgi romanın yerlisini ister. Turhan Selçuk, mizah yazarı Aziz Nesin'den yardım ister. Aziz Nesin, hilekar ve düzenbaz bir turist rehberi tipi yaratır. Bu üçkağıtçı adama "Abdülcanbaz" adını takar.

Birinci öykünün yayını bitince, Aziz Nesin diziye devam etmek istemez. Turhan Selçuk, bunun üzerine Rıfat Ilgaz'dan yardım ister. Bir süre sonra Rıfat Ilgaz'dan gelen senaryolar da aksamaya başlayınca, Turhan Selçuk, diziyi kendisi yazmaya başlar. Bu, düzenbaz Abdülcanbaz tipinin değişmesine, yeniden yaratılmasına neden olur. Abdülcanbaz, düzenin düzensizliğine ve bu ortamdan doğan ahlaksız, namussuz, utanmaz, arlanmaz tiplere karşı savaşan bir semboldür artık.

Abdülcanbaz, yaratıldığı tarihsel dönemden de çıkarılır. Artık hikaye, Osmanlı döneminde, Kurtuluş Savaşı'nda, uzayda, Eski Mısır'da geçebilir. :"Ben Abdülcanbaz'ı kahramanlık ötesi kaba kuvvetten güç alan, yozlaşmış bir çizgi roman türünden ayırıp arıtmak istedim.

İnsan Hakları-Turhan Selçuk-112 İnsan Hakları-Turhan Selçuk-109

Bir roman ya da bir hikaye anlatımının sanat değerini katarak bunu grafik sanatın çizgi gücüyle de besleyerek kişiliğini bulması yolunda çalıştım." Milliyet Sanat, Aralık 1972 İçerikte bunlar olurken, Turhan Selçuk'un çizgi üslubunda da belirgin bir farklılaşma başlar. Çizgiler sadeleşir, grafik düzeyi artar. :"1950 sonrası, Saul Steinberg bir hamle yapmış, grafik mizahı Avrupa'dan Amerika'ya kadar götürmüştü. Avrupa'lı karikatürcüler, onun açtığı yoldan yeni mesafelere ulaşmaya çalışıyorlardı.

Bu yeni yolda kişiliğimi bulma çabasına yönelik çalışmalara başladım. Önceleri yuvarlak çizgilerle çalışıyordum. Sonra çizgilerimi köşeleştirdim. Daha sonra yuvarlak ve köşeli çizgileri birlikte kullanmaya başladım. Bir ara çok sert, çok düz çizgilerle çalıştım. Ama sadelikten hiç ayrılmadım." Adam Sanat, Aralık 1985 Abdülcanbaz, uzun yıllar Milliyet, Cumhuriyet, Akşam ve Yeni İstanbul gazetelerinde yer aldı. Yetmişli yıllarda Mehmet Benli, seksenli yıllarda da Milliyet Yayıncılık tarafından albüm olarak yayınlandı. Turhan Selçuk, 1987'de Abdülcanbaz'ı emekli etti. Ancak 1994 yılında, ısrarlar sonucu tekrar çizmeye başladı.

Abdülcanbaz Karakterleri

Abdülcanbaz O her çağda halkın özlemini duyduğu, hayallerinde yaşattığı efsanevi bir tiptir. Bazen masal dünyalarında, bazen günümüzde sürdürür yasantısını, bazen de uzayı adımlar... Halkını seven her dürüst ve namuslu kişide az çok Abdülcanbaz'lık vardır. Dürüsttür, cesurdur, akıllı ve zekidir. Yakışıklıdır, çelikten kaslara sahiptir. Bu üstün niteliklerini daima iyinin, haklının, ezilenin yanında; sömürücülere, zalimlere, namussuzlara karşı kullanır. "Osmanlı tokadı" ile ün salmıştır.

Karanfil Hoca
Doğu'nun yetiştirdiği en büyük ilim adamıdır. İlmi Simya, İlmi Kimya ve keşif dünyasındaki yeri, İbni Sina, İbni Batura gibi doğulu ilim adamlarından çok daha önemlidir. Biraz sinirli ve mütecaviz olmasına rağmen iyi kalpli, dürüst, kiiilik sahibi bir adamdır. Minaretül Füze-tül Kamer, Sefine-i Hava, El Kabili Sevk-ül Karakuş, Vel Kebir-ül Köstebek gibi önemli buluşların sahibidir.

İnsan Hakları-Turhan Selçuk-110 İnsan Hakları-Turhan Selçuk-108

Tarzan Tarsus'da doğmuştur. Saf ve temiz yürekli bir Anadolu çocuğudur. Heybetli bir yapısı, ilahi bir gücü vardır. Cesareti ile ün salmıştır.

Fettah Abdülcanbaz'ın arkadaşlarındandır. Hoşsohbet, muzip, kolayca gönlünün kaptıran, başından büyük işlere girişen, sevimli bir adamdır.

FayrabiPehlivani gözbağcılıkta üstüne yoktur. Hatta bu marifetleri sanat haline getiren tek adamdır denilebilir. Abdülcanbaz ile Isfahan'da tanışmış, bir daha ayrılmamışlar, arkadaşlıklarını, toz kondurmadan sürdürmüşlerdir.

İnsan Hakları-Turhan Selçuk-111 İnsan Hakları-Turhan Selçuk-107

Gözlüklü Sami BeyOsmanlı sarayına mensub bir mirasyedi... Şeytani bir zekaya ve süngülü bir bastona sahiptir. İşrete, kadına düşkün, düzenbaz bir adamdır. Hazırlopçudur.

Sürmegöz İhsan BeyGözlüklü Sami'nin dostu ve dalkavuğudur. Çıkar uğruna yapmayacağı şey yoktur.

0135-011x 0135-023x 0135-038x

11 Mart 2010, İstanbul' da ne yazık ki bu güzel insanımızı da sonsuz yolculuğuna uğurladık.. Arkasından söylenenler kaldı bize de:

"Selçuk’u uğurlamaya gelenlerden Edip Akbayram, "Turhan ağabey sözün bittiği yerde çizgileriyle yaşadığı topluma umut ve direnç vermiştir, iyi bir yurtsever, iyi bir devrimciydi" dedi. Genco Erkal da, "Bütün yaşamı boyunca hep gericilikle, baskıyla, daha insancıl bir düzen için mücadele etmiş bir çizer" diye konuştu. Rutkay Aziz de, "Turhan Selçuk usta sadece ülkemizin aydınlanmanın bir çizeri olmaktan öte dünya çizeriydi" dedi. "
"Tarık Akan, Türkiye Cumhuriyeti’nin yine çok önemli bir değerini kaybettiğini belirterek, "O kadar büyük ki, Selçuk ailesinin borcunu Türkiye ödeyemez, Selçuk ailesi Türkiye’ye çok büyük şeyler yaptı" diye konuştu. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ali Sirmen ise, "İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk, Cumhuriyet’in aydınlanmasıyla yetişmiş iki önemli insandı. Turhan hayatında iki ayrı çizgi çekti bugüne dek; biri karikatür çizerken çizdiği düz çizgiydi, diğeri de su gibi berrak hayatındaki düz çizgiydi" diye konuştu."

4 yorum:

Related Posts with thumbnails