Yönetmen: Margarethe von Trotta
Senaryo: Pam Katz, Margarethe von Trotta
Görüntü Yönetmeni: Caroline Champetier
Müzik: André Mergenthaler
Tür: Biyografi
Ülke: Almanya, Israil, Lüksemburg, Fransa
Süre: 113 Dk.
Oyuncular: Barbara Sukowa, Janet McTeer, Julia Jentsch, Axel Milberg, Timothy Lone, Megan Gay, Nicholas Woodeson, Tom Leick, Ulrich Noethen, Nilton Martins
IMDB / Download
Dâhi, düşünür, sert ve ateşli, sigaraları uç uca ekleyen, "Kötülüğün Sıradanlığı"nı keşfiyle dünyayı sarsan bir kadın... Hannah Arendt, Nazi Adolf Eichmann´ın Kudüs´teki mahkemesine katıldıktan sonra, Holokos´u daha önce kimsenin yapmadığı şekilde yazma cesaretini gösterir. Çalışması, anında bir skandala yol açar, ama rakipleri ve arkadaşları tarafından saldırıya uğrasa da sarsılmaz. "Düşünen bir kadının filmini" yaptığını belirten Alman yönetmen Margarethe Von Trotta, Arendt´i gözlemci ve yazar olarak, 1961-1964 yıllarında Eichmann hakkındaki çalışmasına verilen tepkilere direnirken resmediyor...
Kimdir Hannah Arendt
"1962'nin güneşli Mart sabahlarından birinde Hannah Arendt'i taşıyan bir taksi Central Park'a doğru hızlanırken bir kamyonla çarpıştı. Gözlerini ambulansta açan Arendt kollarını ve bacaklarını hareket ettirdi, gözlerini yuvarladı, tarihleri, şiir mısralarını ve telefon numaralarını sayarak hafızasını test etti. Daha sonra yakın arkadaşı Mary McCarthy'ye olayı şöyle aktarmıştır: "Kısa bir süreliğine yaşam ya da ölüm kararının bana bağlı olduğunu düşündüm." "Ölümün korkunç olmadığını düşünse de" aynı zamanda "hayatın epey güzel olduğunu ve sevdiğini" düşünmüştü. (alıntı: Eugene McCarraher)
Hannah Arendt (1906-1975) Alman siyaset bilimcidir. Çoğu kişi tarafından felsefeci olarak da bilinmekle birlikte, kendisi felsefenin "bireyin kendisi"ne dair sorunlarla uğraştığını söyleyerek bu sıfatı reddetmiştir. Siyaset bilimci olarak tanımlanmayı istemesinin sebebi çalışmalarının "tekil olarak insana değil, dünyada yaşayan ve dünyayı kaplayan insanlığa" odaklanmış olmasıdır.
Arendt, o zamanlar bağımsız bir şehir olan Aşağı Saksonya'nın Linden şehrinde (şimdiki Hanover'in bir parçası), seküler bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve Königsberg (hayranı olduğu Immanuel Kant'ın şehri, bugünkü adı ile Kaliningrad) ile Berlin'de büyüdü.
Martin Heidegger ile birlikte Marburg Üniversitesinde felsefe çalışan Arendt'in onunla uzun, fırtınalı romantik bir ilişkisi oldu. Bu ilişki, Heidegger'in Nazi sempatisi yüzünden zaman zaman eleştirilmiştir. Heidegger'den ayrıldığı dönemlerden birinde Heidelberg'e taşındı ve orada varoluşçu felsefeci Karl Jaspers'in danışmanlığında Aziz Augustinus'un düşüncesinde aşk kavramı üstüne bir tez yazmaya başladı.
Arendt'in tez çalışması 1929 yılında yayınlandı ancak 1933 yılında Yahudi olduğu gerekçesi ile gerekli hocalık niteliklerine sahip olmadığı belirtilerek Alman üniversitelerinde ders vermesi engellendi. Bunun üzerine Paris'e kaçan Arendt orada edebi eleştirmen ve Marxist gizemci Walter Benjamin ile tanışıp onunla dost oldu. Fransa'da kaldığı süre boyunca Yahudi göçmenlere yardım ve destek sağlamaya çalıştı.
Ancak Fransa'nın II. Dünya Savaşı sırasında savaş ilan etmesi ve Alman askeri kuvvetlerinin Fransa'nın bazı bölgelerini işgal etmesi sonucunda Yahudilerin toplama kamplarına gönderilmesinden ötürü Fransa'dan da kaçmak zorunda kaldı. 1940 yılında Alman şair ve felsefeci Heinrich Blücher ile evlendi. 1941 yılında kocası ve annesi ile birlikte, ona ve yaklaşık 2500 Yahudi göçmene yasadışı vize veren Amerikalı diplomat Hiram Bingham'ın yardımı ile ABD'ye kaçan Arendt, New York'taki Alman-Yahudi topluluğun aktif bir üyesi oldu ve haftalık Aufbau için yazılar yazdı.
II. Dünya Savaşı bittikten sonra Heidegger ile ilişkisini sürdürdü ve Almanya'nın Nazilerden arındırılması etkinliklerinde onun lehinde tanıklık etti. 1950 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin doğal vatandaşı ve 1959'da da Princeton Üniversitesi'ndeki ilk tam kadrolu kadın profesör oldu.
1975 yılında, 69 yaşında hayata gözlerini yumduğunda Annandale-on-Hudson, New York'ta kocasının uzun süre ders vermiş olduğu Bard Koleji'nin mezarlığına gömüldü.
Eserleri
1929-Der Liebesbegriff bei Augustin
1951-Totaliterizmin Kökenleri
1958-Rahel Varnhagen: Bir Yahudi Kadının Hayatı
1958-İnsanlık Durumu
1961-Geçmişle Gelecek Arasında
1963-On Revolution
1963-Eichmann in Jerusalem: A Report on the Banality of Evil
1968-Men in Dark Times
1969-Crises of the Republic
1978-The Jew as Pariah
1978-Life of the Mind
Bazı Sözleri
"Dünün üzüntüleri ve yarının endişeleriyle donatılmış bir kalpten, bugün için bir şey bekleme..."
"Düşünmeyen insanlar uyurgezerlere benzer..."
"Eğer düşündüğüm her şeyi aklımda tutabilecek kadar güçlü bir hafızam olsaydı, bana öyle geliyor ki hiçbir şey yazmazdım... Benim için önemli olan düşünme sürecinin kendisi..."
"Herhangi birini yok saymak, onu kendi varlığından kuşku duymaya yöneltir..."
"İnsan zorunluluğa neden maruz kaldığını bilemediği takdirde, özgür olamaz ve kendisini zorunluluktan kurtarmaya çalışması da onu hiçbir zaman özgür kılmaz..."
"Şiddet araçlarının teknik gelişimi artık öyle bir noktaya geldi ki, hiçbir siyasal amaç, insan aklının sınırları içinde, bu araçların yıkıcı potansiyeline denk değildir; ne de silahlı çatışmalarda bu araçların kullanılmasını haklı kılabilir..."
"bazı şeyler vardır ki, tek bir insandan daha güçlüdür.."
YanıtlaSilgeçen yıl filmi izlediğimde, altı çizilesi olanlardan