27 Ocak 2016

Barış Bıçakçı



Barış Bıçakçı son kitabında minimalist bir yaklaşımla öyküler yazmaya girişmiş, Kitap, Barış Bıçakçı'nın en kötü kitabı bence..Değişik bir şey denemiş ama olmamış sanki..Öyküleri; hem her biri bağımsız bir öykü olacak hem de bir bütünlük arzedecek şekilde kurgulamış gibi ama bundan çok uzak..Beğendiğim bir öyküsünü kitaptan bağımsız tek başına bir öyküymüş gibi olduğunu düşünüp buraya alıyorum:

Sessiz Telefonlar

Rıfat'a sessiz telefonlar geliyor.

Bir öğleden sonra telefon çalıyor, Rıfat ahizeyi kaldırdığında, belli belirsiz bir uğultudan başka bir şey duyamıyor. “Efendim?” diyor Rıfat, “Buyurun? Alo?” Cevap alamıyor, sevgilisi arayıp sessiz kalmış olabilir, diye heyecanlanıyor. Ama sonra arayanın trene binerken pabuçlarını çıkaran küçük kız olduğunu anlayıveriyor, hani şu Afyon Garı'ndaki.

Başka bir gün Rıfat tam evden çıkacakken telefon çalıyor. Yine ses yok. Bu kez arayan Ahmet Abi'ye uzaktan uzaktan domates peynir kesen kadın. “Alo, buyurun?” diyor Rıfat. Ses yok!

Arkadaşlarını yemeğe çağırdığı bir akşam, telefon çalıyor. Arkadaşları masada gürültüyle konuşmayı sürdürürken Rıfat, telefonun diğer ucunda anasız bir tayın akşamın dinginliğini otladığını duyuyor, coşkun ve hüzünlü. Yine de âdet yerini bulsun diye “Alol Alo!” diye sesleniyor. Arkadaşları susup ona bakıyor, “Kapattı” diyor Rıfat, nasıl açıklayacak, “Yanlış numara herhalde.”

Ertesi günü Rıfat telefon bekleyerek geçiriyor ama kimse aramıyor. Sonraki günler de arayan olmuyor. Neden bekliyorum ki, diye soruyor kendi kendine Rıfat. Telefonu alıyor, rastgele bir numara çeviriyor. Telefon çalıyor, açılıyor, Rıfat susuyor..

“Efendim?” diyor telefonun diğer ucundaki ses, “Kimsiniz?” diye soruyor. Cevap alamıyor ama hemen anlıyor arayanın beylik yıldızlarıyla kadifeden yastığında yatmaktansa gölün sularına dökülen gece olduğunu, çünkü edebiyat eleştirmenlerinin hep belirttiği gibi, hiçbir şey söylemeye çalışmamaktan doğuyor şiir...

Barış Bıçakçı-Seyrek Yağmur
2016-İletişim Yayıncılık, 100 sayfa

21 Ocak 2016

Hannah Arendt


Margarethe von Trotta-2012-Hannah Arendt

Yönetmen: Margarethe von Trotta
Senaryo: Pam Katz, Margarethe von Trotta
Görüntü Yönetmeni: Caroline Champetier
Müzik: André Mergenthaler
Tür: Biyografi
Ülke: Almanya, Israil, Lüksemburg, Fransa
Süre: 113 Dk.
Oyuncular: Barbara Sukowa, Janet McTeer, Julia Jentsch, Axel Milberg, Timothy Lone, Megan Gay, Nicholas Woodeson, Tom Leick, Ulrich Noethen, Nilton Martins

IMDB / Download

Dâhi, düşünür, sert ve ateşli, sigaraları uç uca ekleyen, "Kötülüğün Sıradanlığı"nı keşfiyle dünyayı sarsan bir kadın... Hannah Arendt, Nazi Adolf Eichmann´ın Kudüs´teki mahkemesine katıldıktan sonra, Holokos´u daha önce kimsenin yapmadığı şekilde yazma cesaretini gösterir. Çalışması, anında bir skandala yol açar, ama rakipleri ve arkadaşları tarafından saldırıya uğrasa da sarsılmaz. "Düşünen bir kadının filmini" yaptığını belirten Alman yönetmen Margarethe Von Trotta, Arendt´i gözlemci ve yazar olarak, 1961-1964 yıllarında Eichmann hakkındaki çalışmasına verilen tepkilere direnirken resmediyor...

Kimdir Hannah Arendt

 "1962'nin güneşli Mart sabahlarından birinde Hannah Arendt'i taşıyan bir taksi Central Park'a doğru hızlanırken bir kamyonla çarpıştı. Gözlerini ambulansta açan Arendt kollarını ve bacaklarını hareket ettirdi, gözlerini yuvarladı, tarihleri, şiir mısralarını ve telefon numaralarını sayarak hafızasını test etti. Daha sonra yakın arkadaşı Mary McCarthy'ye olayı şöyle aktarmıştır: "Kısa bir süreliğine yaşam ya da ölüm kararının bana bağlı olduğunu düşündüm." "Ölümün korkunç olmadığını düşünse de" aynı zamanda "hayatın epey güzel olduğunu ve sevdiğini" düşünmüştü. (alıntı: Eugene McCarraher)


Hannah Arendt (1906-1975) Alman siyaset bilimcidir. Çoğu kişi tarafından felsefeci olarak da bilinmekle birlikte, kendisi felsefenin "bireyin kendisi"ne dair sorunlarla uğraştığını söyleyerek bu sıfatı reddetmiştir. Siyaset bilimci olarak tanımlanmayı istemesinin sebebi çalışmalarının "tekil olarak insana değil, dünyada yaşayan ve dünyayı kaplayan insanlığa" odaklanmış olmasıdır.

Arendt, o zamanlar bağımsız bir şehir olan Aşağı Saksonya'nın Linden şehrinde (şimdiki Hanover'in bir parçası), seküler bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve Königsberg (hayranı olduğu Immanuel Kant'ın şehri, bugünkü adı ile Kaliningrad) ile Berlin'de büyüdü.

 

Martin Heidegger ile birlikte Marburg Üniversitesinde felsefe çalışan Arendt'in onunla uzun, fırtınalı romantik bir ilişkisi oldu. Bu ilişki, Heidegger'in Nazi sempatisi yüzünden zaman zaman eleştirilmiştir. Heidegger'den ayrıldığı dönemlerden birinde Heidelberg'e taşındı ve orada varoluşçu felsefeci Karl Jaspers'in danışmanlığında Aziz Augustinus'un düşüncesinde aşk kavramı üstüne bir tez yazmaya başladı.

Arendt'in tez çalışması 1929 yılında yayınlandı ancak 1933 yılında Yahudi olduğu gerekçesi ile gerekli hocalık niteliklerine sahip olmadığı belirtilerek Alman üniversitelerinde ders vermesi engellendi. Bunun üzerine Paris'e kaçan Arendt orada edebi eleştirmen ve Marxist gizemci Walter Benjamin ile tanışıp onunla dost oldu. Fransa'da kaldığı süre boyunca Yahudi göçmenlere yardım ve destek sağlamaya çalıştı.


Ancak Fransa'nın II. Dünya Savaşı sırasında savaş ilan etmesi ve Alman askeri kuvvetlerinin Fransa'nın bazı bölgelerini işgal etmesi sonucunda Yahudilerin toplama kamplarına gönderilmesinden ötürü Fransa'dan da kaçmak zorunda kaldı. 1940 yılında Alman şair ve felsefeci Heinrich Blücher ile evlendi. 1941 yılında kocası ve annesi ile birlikte, ona ve yaklaşık 2500 Yahudi göçmene yasadışı vize veren Amerikalı diplomat Hiram Bingham'ın yardımı ile ABD'ye kaçan Arendt, New York'taki Alman-Yahudi topluluğun aktif bir üyesi oldu ve haftalık Aufbau için yazılar yazdı.

II. Dünya Savaşı bittikten sonra Heidegger ile ilişkisini sürdürdü ve Almanya'nın Nazilerden arındırılması etkinliklerinde onun lehinde tanıklık etti. 1950 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin doğal vatandaşı ve 1959'da da Princeton Üniversitesi'ndeki ilk tam kadrolu kadın profesör oldu.

1975 yılında, 69 yaşında hayata gözlerini yumduğunda Annandale-on-Hudson, New York'ta kocasının uzun süre ders vermiş olduğu Bard Koleji'nin mezarlığına gömüldü.















Eserleri 

1929-Der Liebesbegriff bei Augustin
1951-Totaliterizmin Kökenleri
1958-Rahel Varnhagen: Bir Yahudi Kadının Hayatı
1958-İnsanlık Durumu
1961-Geçmişle Gelecek Arasında
1963-On Revolution
1963-Eichmann in Jerusalem: A Report on the Banality of Evil
1968-Men in Dark Times
1969-Crises of the Republic
1978-The Jew as Pariah
1978-Life of the Mind
















Bazı Sözleri

"Dünün üzüntüleri ve yarının endişeleriyle donatılmış bir kalpten, bugün için bir şey bekleme..."


"Düşünmeyen insanlar uyurgezerlere benzer..."


"Eğer düşündüğüm her şeyi aklımda tutabilecek kadar güçlü bir hafızam olsaydı, bana öyle geliyor ki hiçbir şey yazmazdım... Benim için önemli olan düşünme sürecinin kendisi..."


"Herhangi birini yok saymak, onu kendi varlığından kuşku duymaya yöneltir..."


"İnsan zorunluluğa neden maruz kaldığını bilemediği takdirde, özgür olamaz ve kendisini zorunluluktan kurtarmaya çalışması da onu hiçbir zaman özgür kılmaz..."


"Şiddet araçlarının teknik gelişimi artık öyle bir noktaya geldi ki, hiçbir siyasal amaç, insan aklının sınırları içinde, bu araçların yıkıcı potansiyeline denk değildir; ne de silahlı çatışmalarda bu araçların kullanılmasını haklı kılabilir..."

16 Ocak 2016

Jonas Knutsson & Johan Norberg




















Johan Norberg

1959 Lycksele Güney Lapland-İsveç doğumlu gitarist, besteci, prodüktör ve yazar. İskandinavya'nın en iyi akustik gitar çalan gitarcılarından biridir. İki tane solo albüm yaptıktan sonra o da meslektaşı Knutsson gibi hem kendi ülkesi hemde diğer ülkelerin caz ve folk sanatçılarıyla ortak çalışmalara imza attı.

Jonas Knutsson 

1965 Umea-İsveç doğumlu, soprano, alto ve bariton saksofoncu, besteci ve eğitimci. 70’li yılların sonunda Danimarka’da yaşayan Amerikalı saksafoncu Sahib Shibab ile birlikte okuyan ve daha sonra Hintli tabla ustası Fazal Querishi, Amerikalı basçı Tom Kennedy ve fusion grubu Cabazz Ve Mynta ile çalışan Knutsson kısa bir süre sonra şarkıcı Lena Willemark’la tanışıp İsveç folk müziği hakkında bilgi edinip bu türe merak saldı. Johan Söderquist, multi-enstrumantalist Ale Möller ve perküsyonist Bengt Berger ile “Enteli” adlı bir grup kuran Knutsson, müziğinde dört farklı saksafon kullanarak kendini geliştirdi. İsveç caz müzik camiasının en ünlü piyanistlerinden Anders Persson, Kanadalı double bass sanatçısı Sebastian Dube ve Meksikalı perküskyonist Rafael Huizar Sida, Türkiye'den Fuat Talay ve İsveçli gitarist Johan Norberg’le bir araya gelerek kuzey cazını dünyanın değişik yerlerindeki ülkelerin folk müziğiyle harmanlayarak ortaya çok güzel müziklerin çıkmasını sağladı.

Eski yıllardan beri müzisyenler kendi kültürel altyapılarının ötesinde tınılar ve stillere bağlandıklarında genellikle bu Jazz ve world müzik adına güçlendirici bir unsur olmuştur. Ancak bazı projeler için de otantiklik en çok ihtiyaç duyulan şeydir, tıpkı Knutsson-Norberg ikilisi ve onların Kuzey İsveç'e, oranın folk müziğine ve Sami kültürüne saygı duruşu niteliğindeki müzikleri gibi. Bunu saksafoncu Jonas Knutsson ve gitarist Johan Norberg kadar iyi yapabilen yoktur. İkili dostça ve işitsel olarak çocukluk anılarını, Kuzeye özgü duygu ve düşüncelerin çerçevesinde kişisel tecrübeleriyle aktardıkları bir ortaklık yürütüyorlar.

 

İkili birlikte 3 albüm çalışması yaptılar

-2004-Norrland
-2005-Cow Cow Norrland-II
-2008-Skaren Norrland-III



Jonas Knutsson : Saxophone
Johan Norberg : Acoustic guitar, kantele

Her 3 albümün de tamamı baştan sona keyifle dinlenecek niteliktedir...


ACT albüm kapakları

Eskiden beri albüm/kitap vb. alırken bazı kapaklar çok ilgimi çekerdi ve hakkında hiçbir şey bilmesem bile o albümü veya kitabı mutlaka alırdım.

Kaliteli Klasik ve Jazz albümleri yayınlayan 2 önemli firma var ECM ve ACT...Şimdi bu ACT firmasının çok güzel albüm kapakları var basit ve özgün..

Hepsini biraya toplamanın güzel fikir olduğuna karar verdim..Bu arada ilk kapakla başladım ama sonrada albümleri de olsun istedim..

Ve sonuçta güzel bir koleksiyon oldu. (parayla almayı düşünüyorsanız yaklaşık 20.000 lira tutacak bir koleksiyon:))

Hepsini bilgisayarınıza indirmek için...

07 Ocak 2016

Bir film, bir kitap...



Diederik Van Rooijen-2013-Daglicht

Yönetmen : Diederik Van Rooijen
Senaryo : Philip Delmaar, Marion Pauw
Görüntü Yönetmeni : Lennert Hillege
Müzik: Bart Westerlaken
Yapım : 2013, Hollanda
Tür : Gerilim
Süre : 114 dakika

imdb

Oyuncular
Derek de Lint, Fedja van Huêt, Monique van de Ven,
Angela Schijf, Victor Löw

indirip izlemek için..




















Yalancılar ve Sahtekarlar Ansiklopedisi

Roelf Bolt (Çev. Tevfik Uyar)
2015 Domingo Yayınevi,  280 Sayfa


Kimse kandırılmak istemez ve kimse sahtekarlık hikayelerine hayır demez. Sebebi ister sahtekarın yaratıcı yöntemleri ister kurbanların ısrarlı saflıkları olsun, eğlenceli ve hatta destansı buluruz "bizden ırak" yalan dolanları.

Yalancılar Ve Sahtekarlar Ansiklopedisi, insan olmaya "aldatma ve aldanma" penceresinden bakıyor; dünden bugüne, şöhretliden bilinmeyene, en "doğru" yalanları, en "gerçek" sahteleri, en başarılı sahtekarlık vakıalarını bir araya topluyor. Pazardan edindiği askeri üniformayla zor kullanmadan şehrin belediye sarayını teslim alan Alman ayakkabıcı (bugün adına basılmış bir pul var); kısırlık tedavisi diye erkeklere keçi testikülü nakledip servet edinen şarlatan; toplama çıkarma yapabilen atıyla sansasyon yaratan asilzade; foyası ancak 70 yılın ardından, ürettiği eserler dünyanın önemli müzelerine dağıldıktan sonra ortaya çıkan sanat dolandırıcısı ve denizkızı iskeletinden ejderha yumurtasına, alternatif gerçekler yaratmada sınır tanımayan düzen-bazlar.

Ayrıca Cicero, Einstein, Ernest Hemingway, François Mitterrand (kendine suikast düzenleterek bu kitaba girmeye hak kazandı), Marco Polo ve Batlamyus gibi adına kolay kolay toz kondurmayacağınız pek çok önemli isim.

Ansiklopediler genelde nihai sözü söyler. Bu ansiklopedide okuyacaklarınız ise muhtemelen sizde tekrar tekrar teyit etme isteği yaratacak. Yalancılar ve Sahtekarlar Ansiklopedisi aynı anda hem büyük keyif verecek hem de fena halde paranoyanızı tetikleyecek. (Tanıtım Bülteninden)
Related Posts with thumbnails