Çizdiği karikatürlerle yaşam sevincimizi körükleyen Türk karikatüristlerimizden..
Piyale Madra ortaöğrenimini Ankara’ da tamamladı ve 1974 yılında Fransa'ya giderek eğitimini Grenoble'daki Ecole des Beaux-Arts'da sürdürdü. 1977'de D.G.S.A. Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksekokulu Grafik Bölümü'nü bitirdi ve daha sonra grafik çalışmalarını 1981'de Stokholm'de sürdürdü.
Madra, önce "Piknik" Bantlarıyla tanındı. Piknik 1982'de Milliyet'te başladı. Ardından yaklaşık 10 yıl boyunca Cumhuriyet'te yayınlandı. 1992'de ise Türkçe ve İngilizce olarak kitaplaştı.
Piyale Madra "Ademler ve Havvalar"ına ise 1994'te Yeni Yüzyıl gazetesinde başladı. Gazetenin 1998'de yayın yaşamına son vermesi ile Radikal'e geçen "Ademler ve Havvalar"ın ilk kitabı aynı yıl Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı. "Piknik"ler de "Ademler ve Havvalar"da çizgi film oldular. "Piknik"ler TRT1'de "Ademler ve Havvalar" NTV'de yayınlandı. Piknik yurtdışına da açıldı. Yayın haklarını İspanyol Televizyonu "Canal Metro" satın aldı.
Kitapları
-1998-Ademler ve Havvalar-1-Yapı Kredi Yayınları
-1999-Ademler ve Havvalar-2-Remzi Kitapevi
-2001-Küçük Ademler ve Küçük Havvalar-İletişim Yayınları
-2003-Ademler ve Havvalar-3-Yapı Kredi Yayınları
-2005-Ademler ve Havvalar-4-Yapı Kredi Yayınları
-2007-Ademler ve Havvalar-5-Everest Yayınları
-2007-Aaa! Piknik!-Everest Yayınları
-2009-Ademler ve Havvalar-6-Everest Yayınları
Sergileri
-1994 Forte dei Marmi'de (İtalya) "Premio Satira Politica" Politik Hiciv Ödülü
-1995 6. Ferran (İtalya) Kadın Çizerler Bienali
-1995 İstanbul Kadın Eserleri Kütüphanesi'nde kişisel sergi
-1995 Ghent'da (Belçika) kişisel sergi
-1996 Heusent'de (Belçika) kişisel sergi
-1996 İstanbul Galeri BM'de "A table" adlı karma sergi
-1997 7. Ferran (İtalya) Kadın Çizerler Bienali
-1998 Paris'te (Fransa) Türk Kadın Çizerler Sergisi,
-1998 Berlin'de (Almanya) Türk Çizerler Sergisi
-1999 Lyon'da (Fransa) kişisel sergi
-2000 İstanbul'da Paul Gillon ile ortak sergi
-2000 Amiens'de (Fransa) kişisel sergi
-2006 Paris'te (Fransa) Jean Plantu ile ortak sergi
-2006 Nancy'de (Fransa) karma sergi
-2007 Atlanta'da (ABD) "Cartooning for Peace" adlı karma sergi
-2010 Newyork'da (ABD) "Women and Power" adlı karma sergi
Onunla yapılan bir söyleşi
Çizime olan ilginiz nasıl başladı? Ailenizden sizi yönlendiren birileri oldu mu?
Ortaokul yıllarında eve sürekli olarak Akbaba dergisi alınırdı. Abim de Amerikan "Mad" dergisini getirirdi. Bu iki farklı dergi benim karikatüre olan ilgimi daha da arttırdı. Zaten elinden kalem düşmeyen bir çocuktum. Ailem, liseden sonra Fransa'da Güzel Sanatlar okuma isteğimi de hemen kabul etti. O yıllarda karikatür bir meslek olarak görülmediği için benim resme yeteneğim olduğu düşünülürdü. Dolayısıyla ressam olmak üzere Fransa'nın yolunu tuttum.
Her gün farklı hikayeler bulmakta zorlanmıyor musunuz, nerelerden ilham alıyorsunuz? Nasıl besleniyorsunuz?
Yaşadığım, gördüğüm, tanıdığım, tanımadığım insanlardan, okuduklarımdan, izlediklerimden her şeyden etkileniyorum diyebilirim.
Nasıl bir yerde çalışmayı tercih edersiniz? Çalışma ortamınızın çalışmalarınıza bir etkisi oluyor mu? Nelerden besleniyorsunuz?
Evimde, masamda çalışmaya alışkınım. Ama bazen zorunlu olarak başka mekanlarda da çalıştığım oldu. Bulunduğum yerdeki masayı da rahat çalışabileceğim bir hale sokup bir iki gün içinde adapte olabiliyorum. Yalnız mutlak bir sessizlik benim için çok önemli.
İlk deneyiminiz olan ve 10 yıl boyunca Milliyette yayınlanan “Piknik” nasıl doğdu?
Piknik'i çizmeye 1981 yılında Milliyet gazetesinde başladım. Bir senenin sonunda Cumhuriyet gazetesine geçtim ve 9 sene orada devam ettim. O yıllarda bant karikatür (cartoon) bizde yeni yükselişe geçmişti. Cumhuriyet gazetesi Türk bant çizerlerinin bir araya geldiği tek gazeteydi. Biz beş çizer birbirinden çok farklı bantlarla gazetede yerimizi aldık.
Radikal gazetesinde halen devam eden “Ademler ve Havvalar” insanların doğal hallerini, birbirleri arasındaki iletişimi sıcak bir biçimde yansıtıyor bize. Bu projeye başlama fikrini nasıl oluşturdunuz?
Piknik'i çizdiğim yıllarda bir yandan da Cosmopolitan dergisine "Kadınlar ve kadınlar" adı altında tam sayfa çizimler yapıyordum. Yeni Yüzyıl gazetesi kuruluş aşamasındayken, benden bu tarz çizimler istedi ve Ademler ve Havvalar başladı.
Karikatür çizmek gerçekten çok zor olmalı. Bir şeyler yaratabilmek için altyapı zenginliği, dünya ile içiçe olmak, iyi gözlem yeteneği şart. Çizime ilgisi olan gençlere neler önerirsiniz, kendilerini bu konuda nasıl geliştirebilirler?
Düşünsel potansiyele dayalı bir sanat dalı olduğu için dış dünyaya açık olmayı gerektiriyor. Gözlem yaparak , toplumdaki değişimlerin getirdiği çelişkileri, tutarsızlıkları fark edebilmek önemli. Genç çizerler, Türk ve yabancı çizerlerin neler yaptıklarını takip ederek ufuklarını genişletmeliler ve kendilerine özgü bir tarzı yakalamaya çalışmalılar. Ve ellerinden kalem düşmemeli, bol bol çizmeliler.
2006’da DHL Express ve Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) işbirliği ile yurtdışı iletişim kampanyasına destek verdiniz. Bu kampanyanın amacı Avrupalıların gözündeki Türk imajını değiştirmekti ve DHL Express paketleri üzerinde dünyanın dört bir yanındaki yabancılara bu karikatürler ulaştı. Mizahla insanlara ulaşmak sizce başarılı oldu mu? Ülkemiz için önemli bir sorumluluk yüklendiniz, çalışırken neler hissettiniz?
Her yeni projede çok hevesli oluyorum. TÜSİAD böyle bir teklifle bana gelince aynı şekilde, başka hiçbir şey düşünemez hale gelip kaptırıp gittim. Benim için tabii ki çok heyecan vericiydi. Türkiye'nin tanıtımı için karikatür kullanmak zaten çok doğru bir karardı. Karikatür her zaman dikkat çeker, bakmadan geçemeyiz. Hedeflenene ulaşıldı, sonuç gayet başarılı oldu.
Kadın çizerler çizimlerinde genelde ilişkileri anlatıyor. Farklı konuları tercih etmiyor, özellikle siyasi karikatürleri erkek çizerler tercih ediyor. Bunun nedeni ne sizce?
Ben kendi payıma siyasi karikatüre uzak biriyim. İnsanlar ve ilişkiler her zaman ilgi odağım olmuştur. Dünyada da, bizde de kadın çizerler erkeklere oranla çok az. Aslında, ne yazık ki bütün sanat dallarında bu böyle. Böyle olunca, doğal olarak siyasi karkatür çizen kadın karikatürist de maalesef yok.
“Ademler ve Havvalar” dışında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz, yeni projeleriniz var mı?
Newyork'da Eylül sonunda yapılacak olan Women and Power konferansları kapsamında açılacak olan karikatür sergisine katılacağım. Ayrıca yedinci kitabımın hazırlığı içindeyim.
Okurlarımız için bize bir gününüzü nasıl geçirdiğinizi anlatır mısınız, özel olarak neler yapmayı seversiniz?
Herkesinkinden farklı bir hayatım yok. Kitap okumak, seyahat etmek, arkadaşlarla, dostlarla biraraya gelmek, kızımla vakit geçirmek ve çizim yapmakla geçiyor günlerim.
Genel olarak sergileriniz yurtdışında, bunun özel bir nedeni var mı? Bunun nedeni yurtdışında sanata ilginin daha fazla olması olabilir mi?
Sergilere katılma ya da sergi açma teklifleri hep yurt dışından geldi. Ama önümüzdeki senelerde İstanbul'da retrospektif bir sergi açmak istiyorum. 28 senedir çiziyorum, vakit geldi diye düşünüyorum.
İstanbul ile aranız nasıl ? İstanbul’da özel olarak sevdiğiniz yerler?
Kandilli'de otuduğum için genellikle karşıya vapurla geçiyorum. Ve her seferinde boğaz, değişen renkleriyle İstanbul'u ne kadar çok sevdiğimi düşündürtüyor bana. Boğaz dışında, İstanbul'u İstanbul yapan eski semtleri, tarihi yarımadayı daha çok seviyorum.
Teknolojiyle aranız nasıl? Çalışmalarınızda teknolojiden ne ölçüde faydalanıyorsunuz?
Çizimlerimi uzunca bir süredir bilgisayar yoluyla gönderiyorum.
Çok teşekkür ederiz...
(alıntı: www.probil.com.tr)
Sanatçının çalışmalarından örnekler
web sayfası