15 Temmuz 2007

Oku-ma-yın..



Okumak, tiryakilik yaratmadıkça yararlıdır,
sorunsa sorun, bir aşamaya geldiğinde başlar
seksten, televizyondan uzak tutmasını, kabızlığa
ya da cinayet işleme eşiğine vardırmasını bilemem
ama, okumaya hayatında geniş ve süreğen bir yer
açan kişi, çoğu kez farkına varmaksızın kendisi
dış dünyadan yalıtmaya, içindeki öteki dünyaya
geçmeye, orada yaşamaya koyulur, birdenbire
gerçekleşmez o geçiş, zamanlar ister;
gelgelelim, ayırdına varıldığında geridönüş olanağı
pek kalmamıştır, görülür.

Geçişin uzunca bir zaman dilimine yayılmasını
sağlayan ana etmen, yolunu tuttuğunuz diyarda
benzerlerimizin olduğunu, çevremizden bir avuç
hısmınızın yolda size eşlik edeceğini bilmenizdir,
ne ki bu da bir aşama sorunudur :
geri dönüş şansınız kalmadığında, en az benzerleriniz
kadar yalnız olduğunuzu kavramakta gecikmezsiniz,
tiryaki okur, gün gelir benzerlerine benzemediğini anlar :
ben Quevedo'yla uğraşıyorum ,
o Milarupu'ya takmış: neyi, nasıl paylaşacağız?

Okumanın belirgin zararlarından bir başkasının,
çok okuyanların çoğunun an gelip yazmaya da
başlamalarında biçimlendiğini söyleyebiliriz,
onca kelime , cümle kafatasının içinde rahat duracak
değil ya, punduna getirip harekete geçeceklerdir,
gerçi hiç okumadıkları, hatta bununla övündükleri
halde yazar olanlar gelebilir akla ama, bizim ülkemize
özgü bir türdür bu, genelleme yapamayız.

Okumaktan kaynaklanan, oysa kimsenin kabule
yanaşmadığı bir zarar, okumanın anlaşılamamasına
bağlı olarak ortaya çıkar; her kafadan bir ses çıkar,
her yorum bir öncekini yalanlar, öylesine kaygan
bir zemin yaratır ki anlam, kitabın yazarı bile onun
üzerinde uzun boylu bir hakka sahip değildir.

(enis batur-pervasız / pertavsız)...

bu konuda Hollandalı çizer
Jost Warte'nin-Okumanın Zararları
adlı 12 kartpostaldan oluşan bir dizisine de bakabilirsiniz.
...

bütün zararlarına karşın okumayı bırakmayın siz dostlar:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with thumbnails