Ermeni asıllı eczacı bir ailenin çocuğu olarak 1928'de İstanbul'da dünyaya geldi. Çocukken sinemadan çok etkilendi, Muhsin Ertuğrul'un yanında tiyatro ve oyunculuk eğitimi almaya başladı. 1950'de Yeni İstanbul gazetesinde gazeteciliğe başladı.
Daha sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne devam etti ancak fotoğrafçı ve gazeteci olmaya karar verdi. Fotoğraflarında Leica makinasını kullanmıştır. Türkiye'de yaratıcı fotoğrafçılığın uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcisidir.
Gazetecilik yaşamına 1950'de Yeni İstanbul gazetesinde başladı. 1956'da Time-Life, 1958'de Paris Match ve Stern dergilerinin yakın doğu foto muhabirliğini üstlendi.
Aynı dönemde Magnum Ajansı'na katıldı. 1961'de İngiltere'de yayımlanan British Journal of Photography Year Book, onu dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak tanımladı. 1962'de Almanya'da Master of Leica unvanını kazandı.
Dünyanın dört bir yanında yüzlerce sergi açtı. Bertrand Russell'dan Winston Churchill'e, Arnold Toynbee'den Picasso'ya, Salvador Dali'ye kadar birçok ünlü kişinin fotoğrafını çekti, onlarla röportajlar yaptı.
Ara Güler'in fotoğraflarının büyük bir bölümü Paris'te Ulusal Kitaplık'ta, ABD'de Nebraska Üniversitesi Sheldon Koleksiyonu'nda, ayrıca Boston,Chicago ve New York'ta özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.
Bundan başka Almanya'da, Köln'de Ludwig Museum'da ve Das imaginärische Photo-Museum'da fotoğrafları sergilenmektedir.Ara Güler’in en son sergisi 77. yaşında “Ara’dan Yetmişyedi Yıl Geçti” ismi ile Fotografevi’nde açıldı.
Söyledikleri:
“Ben yaşayan adamın fotoğrafını çekerim. Manzara çekmem, manzara fotoğraf değildir. Manzara, bir şeyin yeniden kaydıdır. Yenilik değildir. Bir insanın bir anının yakalanması o zaman değertaşır benim için. Ben insanlı yaşayan fotoğraf çeken adamım.Boşluk beni ilgilendirmiyor”
Fotoğraflarının Metroda sergilenmesi konusunda şöyle demiş: “Açılmış artık ne yapacaksınız, toplayalım mı? Sergi, sergi salonunda açılır” “Daha çok insanın görmesi benim için mühim bir şey değildir. Buradan insanlar işine gücüne gidiyor, benim yaptığım hiçbir şeyi de anlamıyor”
“Bugünkü yeni kuşak, eskiyi hiç bilmediği ve tahmin de edemediği için, İstanbul’u budur, böyledir, böyleydi sanıyor. Eski bir fotoğrafa bakınca da şaşıp kalıyor, “Bu da neresi?” diyor, çünkü çoğu yer artık eskisine benzemiyor, ya da hiç yok.
Kandilli’de güneşi perde perde batıran Yahya Kemal’i, “Rumelihisarı”nda oturup da gözleri kapalı İstanbul’u dinleyen Orhan Veli’yi bu değişen İstanbul’la birlikte unutmak gerek herhalde. İstanbullu olmak bir yaşam tarzıdır, çünkü İstanbul üç gerçek imparatorluğun merkezi ve potasıdır. Dünyanın başka hiçbir kentine benzemez. Ne yazık ki, gelecek kuşaklar bu yaşam tarzını hiçbir zaman tadamayacaklar.”
Dünyada herşey insanlar için yapılır, insan olmadığı zaman hayat olmaz, onun için benim fotoğraflarımda hep insan vardır. Ayasofya Camiinde bir şey çekerken benim için önemli olan önünden geçen insan yani hayattır...
Yayınlanan Kitapları :
Ara Güler Fotografları
Ara Güler Fotoğraflarının örneklerini buradan indirebilirsiniz. Rar dosyasının içeriği aşağıdaki gibidir.
01-Ara Güler-Klasikler
02-Ara Güler-Röportajlar
03-Ara Güler-Portreler
04-Ara Güler-Magnum
05-Ara Güler-Otobiyografik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder