03 Mayıs 2007

üçüncü kısım

yalnızlıgın sesini neden bu kadar çok açıyorsun ki


yirmibir

aydın sayılmazdı gerçi
o kadar dakaranlık birisi değildi
elinden geldiğince
gelişmeye de çabalardı ama
bir türlü anlayamıyordu işte
zamanı
en duru yerinden
içtiği halde
yine de hep loş geliyordu
sokağına...


yirmiiki

davulcusuydu kalbimin
aşka kaldırdığı
hem öyle
ramazandan ramazana değil
her rastlayışımda
yine de tutamayacağını biliyordu
orucunu bu kutsallığın...


yirmiüç

işte yine başlamıştı o ağrı
hiçbir şey yokken
durup dururken
nedensiz
belirsiz
çözümsüz ;
bir sancı gibi gezdirir
yüreğinde
gizli sevdasını...


yirmidört

ışık
çağlar boyu
bizi bekleyen
besleyen dişi
yalnızlık
peşini bırakmayan erkeği ;
yalnızlığının sesini
neden bu kadar çok
açıyor ki sanki...


yirmibeş

diyor ki
tanımadan etmeden
nasıl sevebiliyorsun
beni
seni anlayamıyorum ;
asıl anlamadığı :
benim onu
bin yıllarca
tanıdığım
beklediğim
özlediğim...


yirmialtı

denedik deniyoruz
olmuyor bu işler
demek ki
bir büyüğümüzün dediği gibi
'kucaklama'yla
felan olacak şeyler değil
üstelik kucaklanmaktan ziyade
kundaklanıyoruz gibi geliyor
durmadan bir şeylere
yiğitliği ölümle tartmadıkça
feodal terliklerle basılacak
demokrasi kilimine...


yirmiyedi

seviyor
yok bence sevmiyor
ama sevmese niye
yaptı peki
belki de nedeni o değildi
demek ki
sevmiyor işte ;
nedenleri
niçinlerden
sormadığında
aşk çıkıyor
tahlillerinde...


yirmisekiz

bütün gün özenip durdu
yürüyen insanlara
üç ayaklı iskemle
duvarlar karıncanın
yüküyle devrildi
gelgitine dayanmayıp
tıraş ettikçe
daha çok uzadı
yüzündeki belirsizlik
hüzün yine ağır çekti
yaşam terazisinde
sevgiye karşı..
tanı koymak gerekir
tabi bunların tümüne ;
özlem bir pastildir
sevgisizlikteki iltihapları
gideren..


yirmidokuz

her şey hazır
gibiydi
görünürde aksilik de
yok sayılırdı
bir şey hariç :
gülüşünde
saklı niyetini
dünkü kurdan
bozdurmak
zorundaydı...


otuz

alem adam şu bizim çuçmame
kurulmuş gene koltuğuna
kimbilir hangi sözlerin
belini kıracak
hele bir de dinleyeni varsa
oh keyfe bak
gerçi olmasa da pek zararı yok
inince temsilin perdesi gözlerine
sürüp gider ikincisi
düşlerinde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with thumbnails